TABLO KARŞILIĞINDA SÜNNET

Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın sünnet çağına gelmişti. Her baba gibi Rıfat Hoca da, sevgili oğlunun sünnetini yaptırmak, bu mutluluğu yaşamak istiyordu. Öyle, berbere filan değil, doğru dürüst bir hastanede, uzman bir hekime yaptırmalıydı.

Gelgelelim Hoca’nın parasız bir zamanına denk gelmişti bu olay. Düğünden dernekten vazgeç, sünnetçiye verecek parası bile yoktu!

Bir çözüm bulmalıydı, ama nasıl?

Rıfat Hoca, ressam arkadaşı Nuri İyem’e döktü içini. Biricik oğlunun sünnet zamanı gelmiş ama parasızlık yüzünden bu mutluluğu yaşayamıyordu!

Nuri İyem, dostunun çaresizliği karşısında üzülmüştü ama, onun da cebi delikti. O yıllarda, edebiyat gibi resim de para etmiyordu henüz.

Tam da günlerde bir mangal resmi yapmıştı İyem. Ailesi Arnavutluk’tan Türkiye’ye göçerken atmaya kıyamayıp yanlarında taşıdıkları bakırdan bir mangaldı bu. Çocukluğunun anılarını taşıdığı için o mangalı ölümsüzleştirmek istemişti usta. Kaybolup gitmesine gönlü razı olmamıştı.

İyem tuttu o mangal tablosunu Rıfat Ilgaz’a verdi.

“Al bunu götür, doktora armağan et, karşılığında çocuğun sünnetini yapsın!”

O çaresizlik içinde, Rıfat Ilgaz’ın aklına yatmıştı bu çözüm.

Aydın’ın sünnetini yapan doktora teşekkür olarak İyem’in mangal tablosunu armağan etti.

Aradan geçen yıllarda Nuri İyem ünlenmiş, tabloları değer kazanmıştı. Değme kişi onun tablolarını satın alamıyordu.

Bu durum karşısında Rıfat Ilgaz, Aydın’ı avutuyordu: “Sünnetini ucuza getirdiğimizi sanma sakın! Karşılığında Nuri İyem’in tablosunu verdik… Değerini bil!

Rapor Et

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir